20 Temmuz 2011 Çarşamba

Derinleşen Sınıf farkı:

DERİNLEŞEN SINIF FARKI ;
Vatan PLASTİĞİN SAHİPLERİNİN ŞATAFATLI YAŞAMI ; EV İŞÇİSİNİN KOLTUK TEPELERİNDEKİ CEFASI
Aslında hikaye iki ev işçisi kadının yaşadığı trajik öykülerin ve beraberinde gelişen yaşamsal sorunların ne kadar büyük olduğunu gözler önüne seriyor.
Hayat koşullarının giderek zorlaştığı günümüz Türkiye’sinde toplumsal birlikteliğin önemli kimliklerinden olan aile faktörü, gerek toplumsal sorunlardan gerekse ekonomik sıkıntılardan dolayı aileler yurtlarında olunmuş bulunmaktadır.Erkek egemen toplumların olmazsa olmaz sendromlarından biride kadına yönelik cinsel istismarın giderek büyümesi ve içinden çıkılmaz bir hal almasıdır.Batı her ne kadar bu konularda kendisini aşan toplumları yaratsa da esasında sorun medeniyetin keşiştiği nokta olarak bilinen toplumlarda da hakim.
EİDDERİ(GişimcileriiEv İşçileri Dayanışma Derneği)Girişimcileri  olarak yaptığımız araştırmalarda gerek yurtlarından çıkartılıp metropol şehirlerin mezesi olan aileler, gerekse ekonomik ve diğer şartlardan dolayı bu şehirlere itilmiş aileler var, olmaya da devam ediyor. EİDDERİ Girişimcileri ev işçileri kadınlar yani evlere giden temizlik yapan, çocuk bakan, yemek ve benzeri işleri yapan kadınların hak ve özgürlüklerini savunan toplumsal bir sivil toplum hareketidir. Sonuç olarak ev işçisi çalışan kadının sesi olan EİDDERİ,Girişimcileri dramlarla yüklü olan fakat hiçbir zaman devletçe sektör olarak kabul edilmeyen, bu alanın insanlarımıza ayrıntılı bir şekilde her mecrada anlatılmasına devam edilecektir.
Şimdi gelelim hikayemize iki ev işçisi kadının yaşadığı buhurdanlık durumu derinleşen sınıf farkının en açık göstergesi Arkadaşlarmızın uzun uğraşları sunucunda iki kardeşe ulaşıldı ve söyleşimize evet dedi.
Gülbeyaz ve Gülseren. İki kardeş, geçen hafta sonu çalıştıkları Vatan Plastik’in patronunun evinden gerekçe gösterilmeden kovuldular. Ve her zamanki gibi devlet tarafından işçi statüsünde görülmeyen ev işçilerinin kaderini yaşamak zorunda kalıp hiçbir hak talebinde bulunamadılar. Şimdi işsizler ve iş arıyorlar, büyük ihtimalle aynı koşullar altında çalışmaya mecbur kalacaklar. Biz de örgütlü ev işçileri olarak iki arkadaşımızla sesimizi duyurmak için küçük bir söyleşide bulunduk. Gülseren 49 yaşında, evli, 1 çocuk sahibi ve 24 yıldır çocuk bakıcılığı yapıyor. Gülbeyaz 43 yaşında, evli ve liseye giden bir oğlu var.

Adınız, soyadınız?
G.B: Gülseren Bektaş.
Çocuğunuz okula gidiyor mu?
G.B: Evet, 21 yaşında üniversiteye giden bir oğlum var.
Çocuğunuzun masraflarını siz mi karşılıyorsunuz?
G.B: Evet, ben karşılıyorum; çünkü eşim çalışmıyor, sorumluluklarından kaçıyor. Bu nedenle, eşimle ayrı yaşıyoruz.
Nerelisiniz?
G.B: Kastamonuluyum. Ben küçükken, babam iş için İstanbul’a i geldi. Cide’nin Velioğlu köyünde geçim kaynağı olmadığı için ailece İstanbul’a geldik.
Baktığınız çocuklar kaç yaşında?
G.B : Genelde 0-1 yaş arası çocuklara bakıyorum. Son işimde ise, yeni doğmuş bir bebeğe 5 aya kadar baktım.
İşvereniniz kimdi?
G.B: Vatan Plastik’in sahibi.
Sizi neden işten çıkarttı?
G.B: Bilmiyorum. Bizi küçümsedikleri için. Bunun nedenini bile söylemeye ihtiyaç duymadılar. Gece-gündüz uyumadan, insanüstü bir çaba harcayarak bebeğine bakıyordum. Kendime ayıracak zamanım yoktu. Kendime ait bir odam bile yoktu. İşverenin soyunma odasında yatak olmadığı için, koltuk tepelerinde dinlenmeye çalışıyordum. Ütü yapan arkadaşım soyunma odasında ütü yapıyordu. Takdir sizin, bu durumda nasıl dinlenebilirdim? Bizi insan yerine koymuyorlar. Haklarımızı alamıyoruz.
Neden bu işi tercih ettiniz?
G.B: Eğitim durumum yeterli değil, elimden sadece bu iş geliyor. Ayrıca çocukları da seviyorum.
Sizce, sorunlarınızı aşmak için neler yapılabilir?
G.B: En büyük gücümüz, bütün ev işçilerini birleştirmek ve bir sendikada büyük güç oluşturmaktadır.
Kendi haklarımızı aramalıyız.
Sizin gibi çalışan ev işçisi kadın arkadaşlara çağrıda bulunsanız, neler söylemek isterdiniz?
G.B: Gelin, birlik olalım ve artık bunlara dur deyip haklarımızı alalım. Çünkü birlikten güç doğar.


Adınız, soyadınız?
G.G: Gülbeyaz Gıyağan.
Çocuğun bakımından siz mi sorumlusunuz?
G.G: Evet.
Eşiniz size katkıda bulunuyor mu?
G.G: Nafaka alıyoruz. Onun dışında herhangi bir yardımı yok. Çocukla da ilgilenmiyor.
Ne iş yapıyorsunuz?
G.G : Komple temizlik,ütü, yemek..
İşvereniniz kimdir?
G.G : Vatan Plastik’in sahibi
İşvereniniz size nasıl davranıyordu?
G.G: Kötü davranırdı. İçtiğim çaya kahveye bile laf ederdi.
Sigortan var mıydı?
G.G: Hayır. İlk görüşmeye gittiğimde, ‘Biz sigortasız eleman çalıştırmayız’ diye atıp tutuyordu. Ama sonra sigortamı yapmadılar.
Ne gibi sorunlarla karşılaştınız?
G.G: Çalışma saatlerine ek olarak her gün 2 saat fazla çalışırdım. Bunun ücretini ödemiyorlardı. Bunun dışında, gece orda kaldığım zamanlar olurdu. Bu da ödenmiyordu. Kahve içmeye bile surat yapıyorlardı.
Kaç senedir çalışıyorsunuz?
G.G : Yedi yıldır.
Nerelisiniz?
G.G: Kastamonu ili Cide ilçesinden İstanbul’a gelmişiz
Neden İstanbul’a geldiniz?
G.G: Çalışmak hayatımızı kazanmak için.
Neden bu işi tercih ettiniz?
G.G: Başka bir vasfım olmadığı için.
Sizce, sorunları aşmak için neler yapılmalı?
G.G: Birlik ve beraberlik çerçevesinde çalışıp haklarımızı sendikalaşarak almalıyız.
Derinleşen sınıf farkı: Vefa pilastiğin sahiplerinin satavatlı yaşamı ev işçisi dadının koltuk tepelerideki cefası ve temizlikçi olarak çalışan işçisi arkadaşımızın bıkın insanca koşullarda çalışmayı işverenin çok gördüğü bir kahve molası hep bilikte okulalım ve sahip çıkalım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder