15 Eylül 2011 Perşembe

Küresel Sendika Federasyonları Toplantısı, 8-9 Eylül 2011, İstanbul, Türkiye


Ev İşçileri Dayanışma Sendikası (EVİD-SEN)

BİLGİ NOTU[1]
Küresel Sendika Federasyonları Toplantısı, 8-9 Eylül 2011, İstanbul, Türkiye

Türkiye’de ev işçileri örgütlenmesinin arkaplanı nedir?

Türkiye’de ev işçileri örgütlenmesi ilk olarak 2009 yılında bir grup ev işçisinin GENEL-İŞ Sendikası’na bağlı Konut Şubesi’nde toplantılar yapmasıyla başladı. Daha sonra bu grup çalışmalarını bir dernek girişimi olarak sürdürdü. Örgütlenme çabaları 2010 yılında hız kazandı ve 2011’de dernek insiyatifi üyelerinin haklarını korumanın ve Türkiye’deki bütün ev işçilerinin çalışma koşullarını iyileştirmenin en iyi yolu olarak bir sendika kurma kararı aldı. Ev İşçileri Dayanışma Sendikası (EVİD-SEN) 15 Haziran 2011 tarihinde İstanbul Valiliği’ne resmi başvuruda bulundu.

Türk hükümeti yetkililerinin EVİD-SEN’in başvurusuna tepkisi ne oldu?

24 haziran 2011 tarihinde İstanbul Emniyeti Sendikalar Masası Sendika Başkanı Gülhan Benli’yi arayarak görüşmeye çağırmıştır. Emniyetteki görevli Gülhan Benli’ye ev işçilerinin başvurusunun kabul edilemeyeceğini, ev içi yaptırılan bir işin kar amaçlı olmadığını belirtmiştir. Görevli resmi evrakları geri vermek istemiş, ancak sendika başkanı evrakları işleme girmesi için yeniden teslim etmiştir.



2009-2011 yılları arasında ev işçilerinin örgütlenme çaışmaları ve yürüttükleri kampanyalar nelerdir?

İki yıllık örgütlenme ve kampanya çalışması sırasında ev işçileri hareketi, işveren suistimaline ve şiddetine maruz kalan pek çok işçiye maddi, yasal ve psikolojik destek hizmeti sunmuş; işçilere iş olanakları yaratmak için enformel bir havuz oluşturmuş; ev işçilerinin sorunları hakkında farkındalık yaratmak için basın açıklamaları ve protesto yürüyüşleri düzenlemiş; medyada röportaj ve haberlerle yer almış; İstanbul’daki pek çok mahallede ev toplantıları düzenlemiş; güvencesiz çalışma ve kadına karşı şiddete karşı eylem platformlarında aktif yer almıştır. EVİD-SEN önümüzdeki dönemde de bu etkinliklerine daha sistematik bir biçimde devam etmeyi ve Türkiye’nin diğer kentlerine örgütlenme çalışmasını yaymayı hedeflemektedir.
EVİD-SEN ev işçileri arasında nasıl karşılandı ve sendikanın 2012 stratejisi nedir?

Kurulduğu günden bu yana EVİD-SEN’e pek çok ev işçisi ilgi gösterdi. İstanbul, Muğla, Bandırma, Antalya, Ankara, Bodrum, Adana, Nevşehir, İzmir ve Bursa kentlerinde pek çok ev işçisi sendikaya üye olmak istediğini ve yerel şubeler açmak istediğini bildirdi. Sendikanın şu andaki kaynakları ve personeli son derece sınırlı olduğu için diğer kentlerdeki ihtiyaçlara yeterince yanıt verebilecek durumda değil. Bu nedenle şu andaki örgütlenme çalışmaları İstanbul’a odaklanmış durumda. Diğer illerdeki ev işçileri ise gelecekte temsilcilik açmak için iletişim sorumluları olarak görevlendiriliyorlar.

Ev işçilerinin gündelik ve acil sorunlarını çözme zorunluluğu geleceğe yönelik tutarlı bir plan yapmayı güç kılsa da, sendika 2012 için üç tane öncelikli hedef belirlemiş durumda:

i)                    Planlama, strateji geliştirme, kampanya yürütme, iletişim gibi konularda geleceğin işçi liderlerini ve örgütleyicilerini yetiştirmek için eğitim çalışmaları.[2]
ii)                   Kadınları güvenli bireyler ve potansiyel liderler olarak güçlendirme amaçlı psikoterapi seansları düzenleme.
iii)                 Özellikle hedef seçilen bölgelerde ev toplantıları ve birebir yüzyüze görüşmeler aracılığıyla gerçekleştirilecek fiili örgütlenme çalışması.

Sendikanın talepleri neler? Bu talepler ILO 189 Nolu Sözleşmeyle ne şekilde güvence altına alınıyor?

Sendikalarla ilgili mevcut yasal düzenlemeler sadece iş sözleşmesine sahip kayıtlı işçileri kapsıyor. Ayrıca 4857 sayılı İş Kanunu ev işçilerini kapsam dışı bırakıyor. EVİD-SEN ev işinin ve ev işçiliğinin yasalar nezdinde tanınmasını; çalışma saatleri, dinlenme saatleri, fazla mesai, yıllık izin, ücret gibi konularda diğer işçilerle aynı haklardan yararlanmayı talep ediyor. Hükümetin ILO’nun 189 nolu sözleşmesini imzalamasını ve buna uygun iç mevzuatı yeniden düzenlemesini istiyor.

Sendika hükümetin işyeri sağlığı ve güvenliği için kurallar getirmesini, cinsel istismar ve şiddete karşı koruyucu önlemler almasını, özel istihdam bürolarının kötüye kullanımı engelleyici düzenlemeler getirmesini ve göçmen ev işçileri için de ek düzenlemeler yapılmasını bekliyor. Bu taleplerin hepsi ILO’nun 189 nolu sözleşmesinin ilgili maddelerinde düzenlenmiş durumda. (Bkz. Ekteki Bilgi Notu)

EVİD-SEN ve uluslararası ev işçileri ağları arasında nasıl bir ilişki var?

Şu ana kadar Uluslararassı Ev İşçileri Araştırma Ağı, Uluslararası Ev İşçileri Sendikaları Ağı ve Enformel Sektörde Kadın Örgütlenmesi Ağı (WIEGO) EVİD-SEN’e dayanışma mesajlari gönderdiler. EVİD-SEN bu ağlara internet üzerinden katılmış durumda. Diğer ev işçileri sendikalarıyla bilgi paylaşmayı, onların deneyimlerinden faydalanmayı ve güçlü bir dayanışma ağı kurmayı umuyor. 

Yakın gelecekte EVİD-SEN’in ne gibi bir desteğe ihtiyacı olacak?

Türk hükümetinin ILO’nun 189 Nolu Ev İşçileri Sözleşmesini imzalaması için yapılacak lobi çalışmaları EVİD-SEN’in örgütlenme kampanyası için önemli bir adım olacaktır. Ancak sendika yasal düzeyde tanınmanın temel yolunun tabandan örgütlenen güçlü bir sendika inşası olduğunun farkındadır. Şu anda sendika, çok az sayıda ev işçisinin olağanüstü ve bitmek bilmeyen çalışma kapasitesinin sayesinde ayakta durabilmektedir. Ancak bu ev işçileri de tam zamanlı ev işçiliği yapmakta ve tüm zamanlarını örgütlenmeye ayıramamaktadırlar. Son derece kötü çalışma koşulları pek çok kadını sendikaya üye olmaya teşvik etse de, zaman ve para kısıtları bu potansiyelin bütünüyle kullanılmasının önünde engel teşkil etmektedir.

EVİD-SEN’in örgütlenme faaliyetlerini genişletecek, işçi liderlerini eğitecek ve hükümete ev işçilerinin örgtlenme özgürlükleri için gerekli yasal düzenlemeleri yapması konusunda baskı kuracak profesyonel, teknik ve mali desteğe ihtiyacı vardır.
---------------------------------------------------

E posta adresi:sendikaeviscileri@hotmail.com
Gülhan Benli, Genel Başkan, EVİD-SEN
00 90 536 795 77 68;gul-banli@hotmail.com
Demet Şahende Dinler, Geçici Uluslararası İlişkiler Sorumlusu, EVİD-SEN



[1] Bu bilgi notu Demet Ş. Dinler, Gülhan Benli tarafından, Güneş Engin’in katkısıyla hazırlanmıştır.
[2] Şu anda Uluslararası Taşımacılık İşçileri Federasyonu’nun yenilikçi Örgütlenme El Kitabı’nın eğitim materyallerini kadın ev işçilerinin ihtiyaçlarına yönelik olarak uyarlıyoruz.

14 Eylül 2011 Çarşamba

Ne hizmetli ne de ‘ailenin bir ferdi’ olmak istiyoruz! İşçi olarak tanınmak ve insan olarak saygı görmek istiyoruz


ILO EV İŞÇİLERİ SÖZLEŞMESİ NO. 189 BİLGİ NOTU[1]
Kabul tarihi: 16 Haziran 2010



EV İŞÇİLERİNİN TANINMASI ve ÖRGÜTLENME HAKKI

  • Ev işi ve ev işçisi nasıl tanımlanmaktadır?

Ev işi, evin belirli bir üyesi veya tüm aile fertleri için evde veya aile fertleri için icra edilen her tür iştir. Bu işler arasında, çocuk, hasta ve özürlü bakımı, ev temizliği, yemek yapma, ütü yapma, çamaşır yıkama, bahçe bakımı, evin güvenliğini sağlama ve ailenin şoförlüğünü yapma gibi çok çeşitli işler yer alır (Madde 1).

Ev işçisi, istihdam ilişkisi içinde ev işlerini yapan kişidir. Buna göre ev işçisi tanımı, yarı zamanlı (part-time) ev işleri yapan; bir veya birden fazla işveren için çalışan; ülke vatandaşı olan veya olmayan; evde yaşayan veya yaşamayan ev işçilerini kapsar (Madde 1).

Sözleşmede, çocuk ev işçileri, çalıştıkları evde yaşayan ev işçileri ve göçmen ev işçileri hakkında özel düzenlemeler de mevcuttur.

  • Örgütlenme hakkı ve sendikal temsil nasıl tanınmaktadır?

Ev işçilerinin örgütlenme özgürlüğü ve toplu iş sözleşmesi imzalama hakkı vardır. Ev işçilerinin sendikalarda örgütlenme hakkı güvence altına alınmalı ve ev işçilerinin kendi seçtikleri sendikalara, federasyonlara ve konfederasyonlara katılabilmesi için olanak yaratılmalıdır (Madde 3). Ayrıca Sözleşme, ev işçilerine gerekli güvenceleri sağlamak için üye ülkeler tarafından gerekli düzenlemeler yapılırken, mevcut olduğu yerlerde, ev işçilerinin ve işverenlerinin örgütlerine danışılmasını öngörür (Madde 13, 14 ve 15).



EV İŞÇİLERİ İÇİN İNSANA YAKIŞIR ÇALIŞMA KOŞULLARI

  • Ücret ve çalışma koşullarıyla ilgili bilgilendirme hakkı

Ev işçileri, istihdam şartları ve çalışma koşulları hakkında (iş saatleri, işin türü, iş sözleşmesinin süresi ve sona ermesine ilişkin hükümler, ücret, yıllık izin ve dinlenme saatleri, mevcut olduğu durumlarda yiyecek ve barınma hakkının temini gibi) bilgilendirilme hakkına sahiptir (Madde 7).



  • Ücret düzenlemeleri ve çalışma koşulları
Ev işçileri en az asgari ücret düzeyinde ücretlendirilmeli; eşit işe eşit ücret ilkesi uygulanmalı; ayda en az bir kez olmak üzere düzenli aralıklarla ve peşin olarak (işçinin rızası durumunda havale ve diğer yollarla), aracılara değil, ev işçilerinin kendisine ödeme yapılmalıdır (Madde 11, 12 ve 15).

Ev işçileri, yasalarda düzenlenen veya toplu iş sözleşmelerinde yer alan çalışma saatleri, fazla mesai, günlük ve haftalık dinlenme saatleri ve yıllık izin konusunda diğer işçilerle aynı haklardan yararlanır. Haftalık dinlenme süresi aralıksız en az 24 saat olmalıdır. Özellikle çalıştığı evde yaşayan ev işçilerinin, çalışma saatleri dışında olup da ailenin isteklerine cevap vermek zorunda kaldıkları ve var olan zamanı kendi istekleri doğrultusunda harcayamadıkları saatlerin çalışma saati kapsamında sayılıp sayılmayacağı ulusal yasalara ve toplu iş sözleşmelerine göre değerlendirilir (Madde 10).

  • Sosyal güvenlik hakkı

Ev işçileri, diğer işçilerden daha az olmamak kaydıyla, analık hakkının da dâhil olduğu tüm sosyal güvenlik haklarından yararlanmalıdır. Ev işçiliğinin özgül koşulları dikkate alınarak ev işçilerinin sosyal güvenlik haklarından yararlanabilmesi için gerekli düzenlemeler yapılmalıdır (Madde 14).


İŞ SAĞLIĞI ve GÜVENLİĞİ

Sözleşme, ev işçiliğinin özgül koşulları dikkate alınarak gerekli iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin üye devletler tarafından alınması gerektiğini belirtmektedir (Madde 13).

İSTİSMAR, TACİZ ve ŞİDDETİN ÖNLENMESİ

Sözleşme, ev işçilerinin her türden istismar, taciz ve şiddete karşı etkin bir biçimde korunması için üye devletlere gerekli önlemleri alma yükümlülüğü getirmektedir (Madde 5). Ayrıca ev işçileri, kimlik ve seyahat belgelerini kendi ellerinde bulundurma hakkına sahiptir (Madde 9).


ÖZEL İSTİHDAM BÜROLARININ EV İŞÇİLERİ LEHİNE DÜZENLENMESİ

Özel istihdam büroları tarafından kötüye kullanılabilecek uygulamalara karşı ev işçilerini korumak için üye devletler, özel istihdam bürolarının işe alma ve yerleştirme koşullarının belirlenmesi, gerektiğinde dolandırıcılık yapmış büroları yasaklayan cezai yaptırımların getirilmesi ve bürolar tarafından alınan komisyon ücretlerinin ev işçilerinin ücretlerinden kesilmemesi gibi düzenlemeler yapmakla yükümlüdürler (Madde 15).

TÜRKİYE’DEKİ EV İŞÇİLERİ İÇİN ILO SÖZLEŞMESİNİN ÖNEMİ NEDİR?

Türkiye’deki ev işçileri 2009 yılından beri ILO Sözleşmesinin tanımındaki şekliyle ‘ev işçisi’ olarak tanınma, sendikal örgütlenme, ücret ve çalışma koşulları konusunda diğer işçilerle aynı haklardan yararlanma gibi talepleri savunuyorlar. Ev işçileri ayrıca yaptıkları işin özgül koşullarının dikkate alınarak devlet nezdinde bazı önlemler alınması gerektiğini (şiddete ve tacize karşı düzenlemeler, göçmen işçilikle, özel istihdam bürolarıyla ilgili düzenlemeler gibi) ileri sürüyorlar. ILO’nun 189 No’lu sözleşmesi, ev işçiliğinin farklı boyutlarını ele alması, göçmen, çocuk ve çalıştığı evde yaşayan ev işçilerine ayrı ayrı koruyucu hükümler getirmesi nedeniyle Türkiye’deki ev işçilerinin çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve ev işinin insana yakışır bir iş haline getirilmesi için önemli bir uluslararası mekanizma görevini üstlenmektedir.


[1] Bu bilgi notu, 189 sayılı Ev İşçileri Sözleşmesi metni ve ILO tarafından hazırlanan (ama henüz basılmamış olan) el kılavuzu dikkate alınarak Özge Berber Ağtaş tarafından hazırlanmıştır. Analitik yalınlık açısından Türkiye bağlamı için en önemli görülen noktalar ele alınmış, ayrıntılı düzenlemeler bilgi notu kapsamının dışında bırakılmış ve pek çok hüküm sadece özetlenmiştir. 189 Nolu Sözleşme, yol gösterici nitelikte olan ILO’nun 201 No’lu Tavisye Kararı, kadın çalışanlar ve göçmen işçileri içeren diğer ILO sözleşmeleri ile birlikte değerlendirilmelidir. Daha ayrıntılı bir bilgi notu, edinmek isteyenler için mevcuttur (ozgeberber@gmail.com).

13 Eylül 2011 Salı

“Kadın Cinayetlerinden Sorumlusunuz”


Kadın cinayetlerini durdurmak için uzun süredir mücadele veren kadınlar düzenledikleri büyük yürüyüşte toplumun her kesiminden kadını bir araya getirdi
24 Temmuz 2011, Pazar
Kadın örgütlerinin oluşturduğu “Kadın Cinayetlerini Durduracağız” platformu tarafından düzenlenen kadın cinayetlerine karşı büyük kadın yürüyüşü bugün (24 Temmuz) saat 14:00’da Tünel Meydanı’nda başladı.
Kadın kortejinin en önünde, aile meclisi tarafından infazına karar verilen Ceylan Soysal’ın fotoğrafı yer aldı. Fotoğrafın arkasında, kadın cinayetlerini sembol eden siyah renkli kumaşa sarınan bir tabut kadınlar tarafından taşındı. İkinci tabut ise, Şefkat-Der tarafından hazırlanan tabuttu. Bu tabutu, Şefkat-Der sığınma evinde yaşayan, fiili olarak ölüm tehdidi altındaki kadınlar taşıdı; kadınlar kanlı beyaz kefene sarılmıştı ve yüzlerinde öldürülen Ayşe Paşalı’nın maskesi vardı.
Tabutların arkasında, öldürülen evli kadınların “kefeni haline gelmiş gelinlik” taşındı. “Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu”nun pankartının arkasında yürüyen kadınlar, üzerinde öldürülen kadınların resimleri ve isimleri olan dövizler taşıdılar. Tatil olmasına ve aşırı sıcağa rağmen yürüyüşe katılım yüksekti.
“Sorumlusunuz”
Emekçi Hareket Partili Kadınlar Merkezi sorumlusu Berna Görgülü tarafından okunan basın açıklamasında kadın cinayetlerinden sorumlu olarak kadınları korumayan yetkililer gösterildi. Açıklamada şöyle dendi: “Koruma talebiyle başvuran kadınlara koruma vermeyen savcılık ve mahkemeler kadın cinayetlerinin sorumlusudur. Koruma kararı alınan kadınları korumayan, şikayet için gelen kadınları katillerinin kucağı olan evlerine geri yollayan polis ve jandarma kadın cinayetlerinden sorumludur.”
Açıklamada, ayrıca kadınların öldürülmeden önce ve gerçek koruma istedikleri ve kadın cinayetlerini durdurmak için her kesimden kadının bir araya geldiği söylendi.
“Yaşam Yürüyüşü”
Kadın cinayetlerine karşı kadınların yaşam yürüyüşü olarak değerlendirilen “Büyük Kadın Yürüyüşü”nde dikkat çeken birçok pankart vardı. Bu pankartlardan birinde “Ey Devlet, öldürülecek kadınların isimleri savcı ve poliste, katil adayları da. Daha neyi bekliyorsun, vicdansız!” yazıyordu.
Yürüyüş boyunca kadınlar çeşitli sloganlar attılar. “Meclis/Polis / Savcılar Sorumlusunuz”, “kadın katillerine indirim değil ağır ceza”, “erkek vuruyor, devlet koruyor”, “asla yalnız yürümeyeceksin”, “yaşasın kadın dayanışması”, “kadın cinayetleri politiktir/ sistematiktir” sloganları yürüyüş boyunca atıldı. Şefkat-Der Başkanı Hayrettin Bulan, üzerinde “Hepimiz Kadınız” pankartını taşıyarak yürüyüş boyunca kadınlara eşlik etti.
"Mücadeleyi Sürdüreceğiz"
Taksim tramvay durağında sona eren yürüyüşün ardından kadın örgütleri temsilcileri ve öldürülen kadınların yakınları konuşma yaptı.
Bayrampaşa’da eski kocası tarafından oğluyla birlikte yakılan Tuğba Özbek’in arkadaşı Demet, “sevdiğim erkek tarafından öldürülmek istemiyorum, sevmek istiyorum. Bedenimde kimsenin hakkı yoktur” dedi.
Sosyalist Kadın Meclisleri Sözcüsü Birsen Kaya, “devlet-yargı-erkek üçlüsüne teslim olmayacağız, mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz” dedi.
Emekçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sibel Uzun, mevcut hükümetin muhafazakar ve kapitalist olduğuna dikkat çekerek, “kadınları karlı olmadığı için korumuyorlar, kadınlar toplumsallaşmasın aile içinde kalsın diye korumuyorlar” dedi. Ev İşçileri Dayanışma Sendikası adına konuşan Hatice Çiftçi ise, ekmeğini kazanmaya çalışan ev işçilerinin de tacize, tecavüze ve şiddete maruz kaldığına dikkat çekti.
Sanatçı Nur Sürer yaptığı açıklamada, aile meclisi tarafından infazına karar verilen Ceyla’ın haberini duyduktan sonra uyuyamadığını ve Ceylan’ın annesinin kızının ardından konuşmasının çok can yakıcı olduğunu söyledi. Annelerin de bu cinayetlere ortak olduğunu söyleyen Sürer, “kadınların öldürülmesi yetkililerin vicdanlarını nasıl sızlatmıyor” diye sordu.
 Emekçi Hareket Partili Kadınlar Merkezi Sorumlusu Berna Görgülü, “bugün kadınlar burada cevaplarını vermişlerdir. Devlet konuyu parçalı ele alıyor ama buradaki kadınlar konunun bütünlüklü olarak ele alınmasını istedi. Kadın Bakanlığı’nın geriş getirilmesini ve kadına karşı şiddete karşı özel birim kurulmasını istiyoruz. Kadın cinayetleri sorunu asla kısmi olarak ele alınamaz” dedi.
Platformdaki kurumlar:
Emekçi hareket Partili Kadınlar, Ev İşçileri Dayanışma Sendikası ESP/ Sosyalist Kadın Meclisleri, İstanbul LGBTT, Kadın Kapısı, Sosyalist Demokrasi Partisi Kadınlar, Sosyalist Gençlik Derneği’nden Kadınlar, Tüm İGD’li kadınlar
Destekleyen kurumlar:
BDP Kadın Meclisi, DİSK Kadın Komisyonu, Emek Partili Kadınlar, İHD Kadın Komisyonu, İstanbul Kadın Hakları Koruma Derneği, İşçi Cephesi’nden Kadınlar, Özgürlük ve Dayanışma Partili Kadınlar, Şefkat-Der, Türkiye Komünist Partili kadınlar, Yeni Demokrat Kadın. (GY)