16 Mayıs 2013 Perşembe



SEVGİM DENİZALTI/BİRGÜN
 Yargıtay, Ev İşçileri Dayanışma Sendikası'nın (EVİD-SEN) kapatılmasına ilişkin yerel mahkeme kararını bozdu. Yargıtay, kararı bozma gerekçesinde, EVİD-SEN'in bir sendika olarak kabul edilemeyeceğini, kurucularının işçi olmadığını, dolayısıyla davanın iş mahkemesinde görülmemesi gerektiğini kaydetti. EVİD-SEN, karara tepkili: “Yargıtay, sendikamızı dernek statüsüne sokarak işlevsizleştirdi.”

VALİLİK KAPATILMASINI İSTEMİŞTİ


İstanbul Valiliği, 15 Haziran 2011 tarihinde kurulan EVİD-SEN hakkında kapatma davası açmıştı. Valilik, sendikanın işkolu esasına göre kurulmadığını, sendikayı kuranların işçi olmadığını öne sürmüş, “işkolu olmayan, işçi-işveren ilişkisi içerisinde bulunmayan kişi ve grupların sendikal faaliyet göstermelerinin mümkün olmadığını” belirterek EVİD-SEN'in Sendikalar Kanunu uyarınca kapatılmasını talep etmişti. Yerel mahkeme, Valiliği haklı bularak EVİD-SEN'in kapatılmasına karar vermişti. Sendika, kararı Yargıtay'a taşıdı.

YARGITAY: EVİD-SEN SENDİKA DEĞİL


Yargıtay 9. Ceza Dairesi, yerel mahkemenin kararını bozduğunu açıkladı. Ancak Yargıtay'ın kararı bozma gerekçesi, ev işçilerinin lehine değil. Yargıtay kararında, EVİD-SEN'in bir sendika olarak kabul edilemeyeceğini, kurucularının işçi olmadığını öne sürerek, davanın iş mahkemesinde görülmesinin yanlış olduğuna hükmetti. Gerekçede, şöyle denildi: “Fiili bir topluluk olan davalı kuruluşun adının sonuna 'sendika' ifadesinin eklenmesi bu kuruluşun yasal anlamda sendika olduğunu göstermemektedir. Bu nedenle davalı kuruluş Sendikalar Kanunu ve Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu kapsamına girmediğinden, uyuşmazlığın iş mahkemelerinde değil genel mahkemelerde çözümlenmesi gerekir. Görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasına girilerek hüküm kurulması hatalıdır.”

YARGITAY'IN TUTUMU DEĞİŞTİ


EVİD-SEN'e “Sendika değil” diyen Yargıtay 9. Ceza Dairesi, aynı gerekçeyle kapatılmak istenen Tüm Üretici Köylüler Sendikası (Tüm-Köy Sen) davasında ise farklı bir tutum sergilemişti. Yüksek mahkeme, 2011 yılında, Ankara 15. İş Mahkemesi'nin Tüm-Köy Sen ile ilgili verdiği ve kapatma talebinin reddedildiği kararı onamıştı. Yüksek mahkemenin onadığı kararda, yasalarda bir işkolu olarak tanımlanmamış olmasına karşın üretici köylülerin sendikalaşmasında yasal bir engel bulunmadığı belirtilmiş, uluslararası sözleşmelere dikkat çekilmişti.

KARAR GERİYE DÖNÜŞ


EVİD-SEN'in avukatı Nail Tursun, Yargıtay 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nin, bu kararıyla, daha önce Tüm-Köy Sen davasında sergilediği özgürlükçü tutumu terk ederek yasaklayıcı tutuma geri döndüğünü söyledi. Tursun, “sendikaları işlevsizleştirerek dernek haline getirecek olan bu yorumun hem yasalara hem de uluslar arası sözleşmelere aykırı olduğunu” vurguladı.

Türkiye hukuk sisteminde sendika kurma hakkını sınırlayan hükümlerin olmadığını vurgulayan Tursun, Anayasa Mahkemesi'nin 1970 tarihli kararını örnek gösterdi. Söz konusu kararda sendika kurma hakkının tartışıldığına ve “çalışanlar” kavramının çerçevesinin çizildiğine dikkat çeken Tursun, “Bu kararda çalışanlar kavramının çalışma durumunda bulunan bütün insanları kapsadığı' belirtiliyor. Anayasa Mahkemesi'nin bu kararı da dikkate alındığında, çalışanlar kavramının ev işçilerini de kapsadığı tartışma götürmez bir olgudur. Bu durumda yüksek mahkemenin kararına gerekçe yönünden katılmak mümkün değildir. Bu karar geriye dönüştür” dedi.

BİZLER İŞÇİYİZ, SENDİKALAŞMAK HAKKIMIZ

Ev İşçileri Dayanışma Sendikası Genel Başkanı Gülhan Benli ise şunları kaydetti: “Bu karar hükümet politikalarından bağımsız değil. Hükümet, sendikalaşmayı engellemeye, sendikaları tasfiye etmeye çalışıyor. Son olarak işten atılan işçinin mahkemeye gitmesini engellemeye hazırlanıyorlar. Sendikaları işçilerin hak arama örgütü olmaktan çıkarıp dernekleştirmek istiyorlar.”

Katıldıkları bir İLO toplantısında Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin'in yaptığı bir konuşmaya dikkat çeken Benli, “O toplantıda sendikamız adına Hoşgül arkadaşımız konuşmuş, taleplerimizi aktarmıştı. Bakan Fatma Şahin de yaptığı konuşmada 'Hoşgül'ün hayalleri bizim hayallerimiz' demişti. Yargı bağımsız değil, biliyoruz ve biz bu karardan şunu anlıyoruz: Hoşgül'ün hayalleri onların hayalleri değil” dedi.

“Biz işçiyiz, kendi adımıza çalışmıyoruz, patronumuz var” diyen Benli, “Bizim sendikalaşmamızı engelleyemezler, buna hakları yok. En doğal hakkımız bu bizim. Siz kalkıp uluslararası sözleşmelere imza atacaksınız, sonra da tüm bu sözleşmelere aykırı biçimde 'bunlar işçi değil örgütlenemez' diyeceksiniz. Bizi durduramayacaklar, biz yolumuza devam edeceğiz” diye konuştu.

Yargıtay'ın mahkeme kararını bozması nedeniyle EVİD-SEN'in kapatılmasıyla ilgili dava yeniden görülecek. İlk duruşma, 31 Mayıs 2013 tarihinde, Bakırköy 3 Nolu İş Mahkemesi'nde, saat 10.25'te yapılacak.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder